Değerli
Paydaşlarımız
Hepimiz bir hayalin, bir idealin izinden giderek bugün olduğumuz yere geldik. Köklerimizden aldığımız güç ve maneviyatla kimliğimizi oluşturduk. Çiftçi ve öğretmen bir ailede büyüdüm. Hayat görüşüm ve gelecekle ilgili düşüncelerim de bu sayede oluştu. 1987 yılında şahıs şirketimi hayata geçirerek iş yaşamımın ilk adımlarını attım. Bugün, tarım ve gıda alanlarında zihinlerde beliren ilk markalar arasında yer almamızı, aile şirketi olmamıza ve 35 yıldır aile şirketimizde canla başla çalışan iş arkadaşlarımıza borçlu olduğumuzu biliyorum. Toprağın değeri, çiftçinin emeği için gönül verdiğimiz bu yolda çözüm odaklı yaklaşımımızla, verdiğimiz her sözün arkasında durmamızla ve etik değerlerimizle bugünlere geldik. Kurum kültürümüzün simgesi Grainturk adını yurt içinde ve yurt dışında gururla taşıyoruz.Her kazancımızı tarıma yatırarak, toprağımızın bereketine değer katarak tarımın sürekliliğini faaliyetlerimizin odağına aldık. Pusulamızı; büyürken ülkemizin bereketini büyütmeye, milli değerlerimizi korumaya çevirdik ve tarımsal emtiaların sağlıklı bir şekilde depolanması için yatırımlarımızı arttırdık. Değişen dünya şartlarında gelecek nesilleri düşünerek ve onlara sürdürülebilir bir miras bırakmak amacıyla yeşil enerji politikalarını iş modellerimize entegre ettik. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ederken, birçok yeni kavramın hayatımıza ve işimize dahil olmasının heyecanını yaşadık. Yeni iş modellerine hızla ayak uydurduk ve global gelişimi kendi işimizle bütünleştirdik. Tüm dünyayı etkisi altına alan, yaşam tarzımızı değiştiren, iş dinamiklerine farklı boyutlar getiren pandemi, gıdanın ve tarımın önemi de kuşkusuz daha iyi anlamamızı sağladı. Isınan dünyamız beraberinde kuraklık tehlikesini de daha çok fark etmemize neden oldu. 2020 yılında başlayan kuraklık, maalesef tarım alanında da ciddi kayıplar yaşamımıza sebebiyet verdi. Yeşil enerji politikalarımızla tarımsal üretimin sürekliliğini sağlayabildik ve değişen iklim şartlarının yarattığı olumsuz etkileri en aza indirebildik. Yeşil enerji politikasıyla uyumlu lisanslı depoculuk yatırımlarımızla tarımsal üretimdeki arz ve lojistik sıkıntılarının önüne geçilmesinde Türk tarımı adına önemli bir destek sağladık. Ülkemizin tarımsal üretiminin güvenli bir şekilde depolanabilmesi, çiftçimizin emeğinin korunabilmesi adına rotamızı sahaya çevirdik. Çiftçilerimize lisanslı depoculuk faaliyetlerini anlattık ve bin bir emekle ürettikleri ürünlerini depolarımızda muhafaza ettik. Aynı zamanda ülkemizde tarımsal ürün fiyat istikrarını sağlama görevi üstlenen Toprak Mahsulleri Ofisi’nde lisanslı depoculuk hizmetleri verdik.
Şirket olarak çiftçinin, üretimin, emeğin ve gıdanın hakkını vermek için çok çalıştık. Üretimin zorlu ve meşakkatli bir süreç olduğunu çok iyi biliyoruz. Aynı şekilde kaynaklarımızı doğru kullanmanın ne kadar değerli olduğunu da… Bu sebeple çiftçilerimize daha verimli ve modern üretim, sulama, tohum kullanma konularında bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Topraklarımızın bereketi nesillerce sürsün diye tecrübemizi çiftçilerimize paylaştık. Dünya ekonomisinin genişlemesiyle tarımsal emtiada yaşanan fiyat artışları, ticaretini yaptığımız ürünlerdeki ciro ve karlılık oranlarında oldukça önemli bir yükseliş sağladı. Günlük olarak uluslararası piyasaları, üretici ülkelerdeki hasat durumlarını, uluslararası tarımsal emtia ihalelerini, TMO politikalarını ve yayınlanan raporları takip eden deneyimli çalışma arkadaşlarımız ile etkili kararlar aldık. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Tüccar, milletin emeği ve üretimini kıymetlendirmek için eline ve zekâsına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır.” düşüncesi ile içinden geçtiğimiz olağanüstü koşullarda Türkiye’de dokunabildiğimiz tüm çiftçilerimizin emeğini kıymetlendirmek için var gücümüzle çalıştık. Tarımsal ürün ithalatı yerine, yerli üretimin gelişmesi, Türk çiftçisinin kazanması ve Türk tarımının sürekliliğinin sağlanması adına enerjimizi yerli ürün ticaretine yoğunlaştırdık. Yerli üretimin önemli bir ekonomik değer olduğu bilinciyle hareket ettik, topraklarımızdan aldığımız gücü yine kendi toprağımıza döndürmek için kişisel bahçelerimizde meyve üretimine başladık ve ihracat süreçlerini de gerçekleştirerek, tarımsal üretimin tamamen bir parçası olduk. Gönül verdiğimiz tarım faaliyetlerimizin yanında, insan yaşamına katma değer sağlayabileceğimiz başka bir yatırımla yeni bir heyecan yaşıyoruz. Uzun zamandır yatırım araçlarımızdan biri olan İskenderun’daki Alışveriş Merkezi’ni daha verimli bir kullanım alanına dönüştürebilmek adına çalışmalarımıza başladık. NEW TOWER İş ve Yaşam Kulesi ile lokasyonundaki en büyük ve lüks iş merkezini sağlamak için attığımız bu adımı sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Ekonomik konjonktürün yüksek olduğu bu dönemde, risk yönetimini titizlikle yapıyor, karşılaşabileceğimiz potansiyel sorunların yönetilmesi adına önemli adımlar atıyoruz. Özellikle satış işlemlerinde TÜRİB kullanımını ön plana çıkararak, işlemlerin spot piyasada Merkezi Kayıt Kuruluşu üzerinden geçmesi neticesinde tahsilat riskimizi ve vadelerimizi minimuma indirdik. Müşteri risk profillerimizi güncelledik; satışlarımızı, belirlediğimiz yeni politikalar ile gerçekleştirdik.
Grainturk olarak, tarıma adanmış bir başarı hikayesi ile hem ülkemizde hem de uluslararası arenada büyümeye, yatırımlarımızı sürdürmeye, Türk çiftçisinin emek ve özverisini dünyaya ulaştırmaya devam edeceğiz. Ülkemizde ve dünyada tarım, belki de hiç olmadığı kadar öne çıkıyor ve değerini ortaya koyuyor. Bizler de büyüme istikrarımızı korurken, tarımdan kazandığımızı yine tarıma yatırmaya ve tarımın bereketini toprakla buluşturmaya devam edeceğiz. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen, siz değerli müşterilerimize, tedarikçilerimize, çalışma arkadaşlarımıza, ailelerine ve bizlere destek veren tüm paydaşlarımıza gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgi ve Saygılarımla
Murat İçcan
Yönetim Kurulu Başkanı